Hasan Çölmekçi Yazdı...Tüm Türkiye onu, geçen yıl 10 Mart'ı 11 Mart'a bağlayan gece televizyonlarda vatandaşın karşısına çıktığında daha yakından tanıdı.Kimi kesimlerce eleştirilse de salgın döneminde önemli işlere imza attı.Sağlık ordusunun her neferiyle, canla başla çalıştı.
Demem o ki: Kim ne ne derse desin Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, genelde takdir toplamış bir idareci..
Çok zor günler geçirdi..
Gözyaşı döktü, yüreği yandı.. Mesai arkadaşlarından şehitler verdi. Bu sürede, kabinedeki en zor görev üstlenenlerden biriydi.. Hala da öyle.Muhalefet tarafından hedef alındığı yetmez gibi, il, ilçe müdürleri, başhekim atamaları sırasında da AK Partililer tarafından sıkıştırıldı.
İl başkanı, milletvekili hatta üst düzey parti yöneticileri tarafından baskı altına alınmaya çalışıldı.Ama o Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldığı güçle çoğunun üstesinden gelmeyi başardı.
Aslında en çok sıkıntıyı da bu konularda yaşadı...
İzmir'deki atamalarda tanık olduk ki Bakan Koca, küçücük bir hastaneye yapılacak görevlendirmelerle bile uğraştırıldı.Araya giren AK Parti yöneticileri onu üzdü.
Şöyle ki...
Hakkında soruşturma olan ve görevden alınan İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur'un bir ilçeye müdür yapılması için son Başbakan Binali Yıldırım'ın Bakan Koca'yı aradığı bile konuşuldu.
Ancak o dönem bu isteğin, Dr. Koca tarafından uygun bir dille geri çevrildiği söylendi.
Öğrendiğime göre, Bakan beyin salgınla uğraştığı şu zor günlerde bu istek tekrar gündeme getirilmiş.
Hatta şu istekte bulunulmuş;
"Bir yerde görevlendirilebilir."
Nedir bu baskı anlamadım..
Bediha Salnur için bu kadar uğraş niyedir?
Bilen varsa beri gelsin.
Küçük bir ilçeye müdür olması için, son Başbakan'ın Koca Bakan'ı aramasına bir anlam veremedim..
Hele hele Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu konuda, soruşturmalarla ilgili mektuplar şikayetler gitmişken bu ısrarın nedeni nedir?
Ortaya çıkacaktır elbet!
Ancak şunu biliyorum ki, Bakan Fahrettin Koca bu konuda yine taviz vermeyecektir.
Çünkü son Başbakanın isteği geçen yılki atamalarda yerine getirilmediyse, bunun gerisinde daha büyük bir güç olduğu içindir.
Birilerinin AK Parti Genel Başkanvekili sayın Yıldırım'a bu konuda, yani soruşturmalarla ilgili detaylı bilgi vermelidir ki -eğer ısrar ettiği iddiası doğruysa- bu istekte ısrar etmesin.
Çünkü konunun İzmir'de tartışılması, konuşulması partisine büyük zarar vermektedir.
BOZYAKA KRİZİ
Son günlerde İzmir sağlık camiasında bir kriz daha yaşanıyor.
Bilindiği gibi İzmir'in tek kadın başhekimi Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde idi: Doç. Dr. Sinem Namdaroğlu..
Ama Sinem hoca tüm başarılarına karşın geçen ay sonunda görevden alındı.
Yerine Tepecik Hastanesi eğitim görevlisi Doç. Dr. Bülent Çalık atandı.
Çalık'ın atanması sonrası hakkında bir sürü iddia dolaşmaya başladı, bakanlığa bazı mektuplar ulaştı.
Eşinin sosyal medya hesabından hükümet aleyhine yaptığı paylaşımlar bir anda ortaya çıkarıldı.
Bunların o hesaplardan silinmesine karşın, daha önceden fotoğrafı çekilerek bir kenara konulan paylaşımlardı bunlar.
Bu durum AK Parti içinde büyük sıkıntıya yol açtı.
Gözler önce İl Sağlık Müdürü'ne sonrasında Sağlık Bakanı'na çevrildi.
Ancak anlaşıldı ki referansı; AK Parti'nin en üst düzeyde sayılabilecek görevdeki bir isimdi.
Şimdi bu önemli ismin, atamayı neden istediği kulislerde konuluşuluyor.. Ve yaşanan krize çözüm aranıyor..
Çözüm bulunur mu?
Cumhurbaşkanı el atmadan bulunmaz gibi.
Kaynak: SAĞLIK BAKANI'NA BASKI VAR !